Ailelerin en büyük kaygısı, çocuklarının yetişkin bir birey oldukları zaman özgüvenli, toplum içerisinde kendisini ifade edebilen, iyi iletişim kurabilen, sağlıklı, huzurlu ve mutlu bir insan olup olmayacağıdır. Her anne baba, çocuklarının okul hayatında, sosyal ve iş hayatında özgürce kendini ifade edebilme yeteneğine sahip olmasını ister. Hayatın her alanında etkili olabilmek için özgüvenli çocuk nasıl yetiştirilir? Bu konuda anne babalar nelere dikkat etmelidir?
Özgüven, kendini ifade edebilme içgüdüsü doğuştan gelen bir özellik değildir. Tamamen aile içinde verilen eğitim doğrultusunda oluşan bir durumdur. Çocukların kişisel özellikleri, anne ve babayı rol model alarak oluşur. Anne ve baba sorunlarına tartışarak değil konuşarak çözüyorsa, çocuk da iletişimin hakim olduğu bir ortamda büyüyor ise büyük bir ihtimalle yetişkin bir birey olduğu zaman kendimi daha iyi ifade edebilecektir.
Özgüveni Yüksek Çocuk Nasıl Yetiştirilir?
Unutmamak gerekir ki, çocuklar hayata dair her şeyi ilk olarak aile içinde öğrenirler. Mutluluğun ne demek olduğunu, sorunlarla baş edebilmeyi, duygusal iletişimi ve buna benzer her şeyi anne babayı örnek alarak öğrenir. En önemli konu ise özgüvenli çocuk yetiştirirken çocukların hatalı davranışlarında anne babanın ve nasıl bir tepki verdiği çok önemlidir.
Peki, çocuk yetiştirirken nelere dikkat etmek gerekir?
Çocuklar her zaman anne babasını ona güvendiğini bilmek ister. Çocuğunuz bir şey yaparken kesinlikle ” bırak onu sen yapamazsın, düşürürsün kırılır, senin yapacağın bir iş değil” gibi sözler söylemek yerine onu motive edici ” istersen bunu birlikte yapalım, beraber yaparsak daha güzel olur” gibi motive edici sözler kullanmalıyız. Bir işi yapabileceğine olan inancı çocukluk çağlarında verilen güven duygusu ile oluşur.
Kurallar Olsun!
Özgüveni yüksek bir çocuk yetiştirmek demek her şeyi özgürce yapabileceği anlamına gelmez. Çocuklara mutlaka okulda, evde, sosyal ortamlarda uyulması gereken bir takım kuralların olduğu öğretilmesi gerekir. kuralları ve sınırlarını bilen bir çocuk nerede ne yapması gerektiğini ve olaylar karşısında nasıl kararlar alması gerektiğini daha iyi öğrenecektir.
Sevin!
Ne olursa olsun çocuğunuzu şartsız ve koşulsuz sevmelisiniz. Hata da yapsa, dersleri sürekli kötü de olsa, öğretmenlerinden, arkadaşlarından ve çevresinden sürekli şikayet alıyor olsanız dahi onu her şeye rağmen sevdiğinizi bilmesi lazım. Hatalarını, onu yargılamadan doğru bir yöntem uygulayarak anlatmak gerekmektedir.
Çocuğunuza Değer Verin!
Onu bir çocuk olarak değil bir birey olarak görmelisiniz ve davranışlarınızı ona göre ayarlamalısınız. Size bir şey sorduğu zaman” sen daha çocuksun anlamazsın” demek yerine sorduğu soruya onun yaşına uygun bir cevap vermelisiniz.
Hatalarını Kabul Etmesini Öğretin!
Çocuklar hata yaparak büyürler. Anne babaların görevi çocuklar hata yaptıkları zaman onlara hatalı olduğunu anlatıp doğrusunun ne olduğunu doğru bir ses tonuyla anlatmaları gerekmektedir. Çocukların hatalarının üstünü kapatmak ve suçu hep başkalarının üzerine atmak bencil, sadece kendi çıkarlarını düşünen bir birey yetiştirmekten başka bir işe yaramaz.
Hataları karşısında bu yaptığın yanlış, bir daha kesinlikle böyle bir şey yapmanı istemiyorum gibi sert cümleler çocuğunuz üzerinde olumsuz bir etki yaratacaktır. Bunun yerine ” ben senin yerinde olsam şu şekilde davranırdım ya da bunu yapmak yerine şunu da yapabilirsin gibi daha ılımlı ifadeler kullanmak daha etkili olacaktır.
Unutmayın ki, çocukların kişiliklerinin hangi yönde şekil alacağı anne ve babanın ona karşı tavırları ile alakalıdır. Sevgi ve şefkat ile büyüyen, aile içinde söz hakkına sahip olan çocuklar ilerleyen yaşlarında özgüvenli ve kendini ifade edebilen bireyler olarak yetişirler.