Bilinen en eski kaynak olan Ebers Papirüsünde (M.Ö. 1550, eski Mısır) bebek beslenmesinde kullanılacak tek besinin anne sütü olduğunu belirtilmiş olup 1992 yılından itibaren de WHO (Dünya Sağlık Örgütü / DSÖ) ve UNICEF tarafından emzirmenin arttırılması teşvik edilmeye çalışılmıştır. Bebek dostu hastaneler ile yeni doğanların anne sütü almasını teşvik edici uygulamalar yapılmaktadır.
Anne sütü; ulaşılmasının kolay, maliyetinin olmaması ve bebeğin ihtiyaçlarını karşılayıcı özellikte olması nedeni ile tüketilmelidir. Bunun yanı sıra anne-bebek etkileşimini biyolojik, sosyal, psikolojik yönden de arttırmaktadır.
Neden Anne Sütü?
- Kolay sindirilir, doğal ve taze bir besindir.
- Bebeği ishalden, kabızlıktan, karın ağrısından korur. İleri yaşlarda olabilecek astım, diyabet gibi hastalıklardan da koruyucu özelliktedir.
- Bebeğin bağışıklık sistemini arttırarak hastalıklara karşı koruyucudur.
- Anne-bebek arasındaki psikolojik, duygusal bağı arttırır.
- Anne sütü alan bebeklerin zekâ, sosyal beceri yeteneklerinin arttığı gözlenmiştir.
- Doğum sonu emzirme ile anne rahminin daha çabuk iyileştiği, olabilecek kanamanın azaldığı yapılan çalışmalarla bulunmuştur.
Anne Sütünü Neler Arttırır?
- Tensel temas ve sık sık emzirme ile üretilen anne sütünde artış olmaktadır.
- Bebeğin sık sık (en az 2 saatte bir), yaklaşık 15-20 dakika boyunca emzirilmesi, bebek emzirilmese bile sütün sağılması süt üretimini arttırmaktadır. Her iki meme de bebeği verilerek emmesinin sağlanması önemlidir.
- Annenin kendine inanması ve güveni, bebeğine huzurlu yaklaşması hem anne-bebek etkileşimini arttırmakta hem de anne sütünü arttırmaktadır.
- Doğru teknik (C tekniği) ile memede biriken sütün tamamı bebek tarafından içilecek ve tam boşaltılan memeler de süt üretimini teşvik edecektir.
- Düzgün ve dengeli beslenme ve bol sıvı alımı annenin sağlığı açısından önemlidir. Aynı şekilde süt üretimini arttırarak bebeğin beslenmesini de etkilemektedir.
- Anne bebek etkileşimin fazla olması huzurlu, mutlu bir yuva ile annenin stresi azalmakta ve süt üretimi artmaktadır.
Anne Sütünü Neler Azaltır?
- Meme başında ağrı annenin bebeği beslerken acı çekmesi bebeği beslemesini engellemektedir. Düzgün emzirme tekniği, emzirme öncesi ve sonrası ılık su ile silme gibi basit yöntemler ile ağrı azalmaktadır.
- Bebeğin yanlış tutulması bebeğin sütü emmesini etkilemekte, gece emzirilmemesi bebeğin gece boyunca aç kalmasına, sabah hızlı bir şekilde süt emmesine bunun da meme başında ağrıya neden olabilmektedir.
- Annenin kendine güveninin ve inancının olmaması stresi arttıracağı, annenin süt üretimini sekteye uğratacağı bilinmektedir.
- Bebeğe yalancı meme, biberon verilmesi bebeğin anne memesini unutmasına neden olmakta, sağlıklı anne-bebek etkileşimini azaltmaktadır.
- Erken dönemde başlanan ek gıda bebeğin anne sütüne ilgisini azaltırken bebeğin gelişimini etkilemektedir, ilk 6 ay sadece anne sütü bebeğin gelişimi için yeterlidir.
- Stres ve yorgunluk süt üretimini etkilemektedir.
- Aile, komşu gibi kişilerden yanlış beslenme teknikleri öğrenme hem anneyi hem de bebeği etkilemektedir.
Anne Sütünün Yettiğinden Nasıl Emin Olabilirim?
Üretilen süt miktarı bebeğin büyümesine göre değişmektedir. Bir günlük bebeğin midesi bilye kadarken, üçüncü günde bir pinpon topu büyüklüğüne gelmekte, 10. günde ise bir yumurta büyüklüğüne gelmektedir. Yani memelerden gelen anne sütü bebeğin doyacağı miktarda ve içeriktedir.
Anne sütü içeriği olarak ilk başta besleyici protein, karbonhidratlar verilirken sütün sonuna doğru yağlı kıvama gelerek bebekte doygunluk hissi oluşmasını sağlamaktadır. Doyan bebek emmeyi bırakacaktır.
Çalışan Anne Olarak Neler Yapılabilir?
Ülkemizde çalışan annelere süt izni verilmekle birlikte annenin sağdığı sütleri saklaması için çalışmalar da yapılmıştır. Taze sağılan süt oda ısısında üç saat, buzdolabı rafından üç gün, derin dondurucu da ise üç ay saklanabilmektedir. Donmuş anne sütünü eritmek için ise benmari usulü uygulanmalıdır.
Anne Sütü & Sezaryen ve Normal Doğum İlişkisi;
Sezaryen annenin anestezi ile uyutularak bebeğin kesilen açıklıktan çıkartılmasıdır. Verilen anestezi sonucunda annenin uyanması gecikmekte, bebeğin anne ile olması gereken ilk saatteki etkileşimi sekteye uğramaktadır. Verilen anestezi ilaçları süt üretimini azaltabilmektedir.
Normal doğum ise genel olarak ilaçsız yapılmakta, anne-bebek etkileşimi hemen sağlanabilmektedir. Normal doğum sonucu salgılanan hormonlar ile annenin hareketlenmesi daha erken sağlanmakta, kanama riski, rahmin kendini toparlaması daha hızlı gerçekleşmektedir. Bununla beraber de süt üretimi hemen başlamaktadır.